6 Haziran 2012 Çarşamba

Olimpiyat değil...İdeolojik hegemonya CEMAATİN HALKLA İLİŞKİLER FAALİYETİNİ BOYKOT EDİYORUZ!!!........


Olimpiyat değil...İdeolojik hegemonya
  
CEMAATİN HALKLA İLİŞKİLER FAALİYETİNİ BOYKOT EDİYORUZ!!!........

Cemaatin organize ettiği “Uluslar arası Türkçe Olimpiyatları”” 30 Mayısta başlayıp 14Haziranda bitecek. Türk- İslam Misyonerliğinin ürünleri Türkiye’ de ve İlimiz Edirne’de de sergilenecek.

Kentimizde de  7 haziranda gerçekleşecek olan bu etkinlik başta CHP’li Edirne Belediyesi ve BİŞTER olmak üzere değişik bazı kurum ve kuruluş tarafından desteklenmektedir. Edirne’nin Dünya mirası listesine girmiş Selimiye camii ne sahip çıkmak için Edirne Kent Konseyi tarafından yapılan eylemde görünmeyen bir çok kurum ve kuruluş bu etkinliğin sponsorluğuna soyunmuş, belediye başkanı, başkan yardımcıları cansiperane bir şekilde Türkçe Olimpiyatları’ nın belirlenen hedeflere uygun geçmesi için uğraş veriyor.

Oysa düzenlenen ‘Uluslar arası Türkçe Olimpiyatları’ Gülen cemaatinin  halkla ilişkiler faaliyetinden öte bir şey değildir. Fettullah Gülen okullarından yetişen değişik uluslara mensup çocuklara ezberletilen Türkçe şarkı-şiir yarışmaları kültürel etkinlik kapsamından çok yapay bir müsamereyi andırmaktadır.

 Bugün dünyanın dört bir yanına yayılmış “Fettullah Okullarında da asıl olarak finansın, ticaretin, eknolojinin yani aslında sermayenin en geçerli dili olan İngilizce eğitim yapıyorlar. Belki de kendi bölgelerinde yatırım yapan Türk şirketlerinde işe girseler bile kullanmayacakları Türkçeyi ğrenmelerinin tek bir faydası var: Her şey Türkiye’deki bir gösteri için. Ve bu gösteri Gülen hareketinin halka ilişkiler faaliyetinin en önemli parçalarından birisidir.

Türkçe olimpiyatlarında sergilenen bu müsamere sömürgeciliği, bu okulların misyonunu gizlemeye yarıyor. 100 civarında ülkede kurulan okulların CIA ile işbirliği artık kimse için sır değil. Her dönem Amerikancı olan Türk-İslam çizgisi, düzenin yeni ihtiyaçlarına göre sınırları aşıyor. Bu okullarda yetişen gençlere aslında neoliberal kapitalizmin kuralları öğretiliyor, bu düzenin ihtiyaç duyduğu “sosyal ve beşeri sermayeleri” geliştiriliyor. Sermaye için verimli ve itaatkar, ABD için “ılımlı dindar” nesiller yetiştiriliyor. Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından kapitalizmin kurulacağı ülkelerde başlayan macera bugün ABD’nin ve sermayenin ihtiyaç duyduğu her yere yayılıyor. Türkiye sermayesi
için bu okullar hem vergiden kaçmanın bir yolu oluyor hem de yerel siyasetçiler ve sermaye esimleriyle buluşma merkezi işlevi görüyor. Cemaatin finans sermayesi bu okullara kredi vererek kendine değerlenme alanı” buluyor.

Ülkede konuşulan dil, bir bilim ve sanat dili haline gelmeksizin, kültür-sanat insanlarına hak ettikleri aygı gösterilmeksizin o ulusların dillerinin yaygınlaşması mümkün olmamaktadır. Hepimizin yaşadığı üzere bir cemaatler koalisyonunu oluşturan AKP hükümeti döneminde kültürel-sanatsal yaşam tam bir karabasan haline gelmiş bulunmaktadır.

Dünyanın hiçbir ülkesinde muhalif gazeteciye “köpek””, heykele “ucube””, tiyatrocuya “personel””diyen tek bir ileri demokrasi ülkesi yoktur. Daha dün bir iletiyi paylaştığı için 1.5 yıl hapis istemi ile yargılanması söz konusu olan dünyaca ünlü piyano sanatçımız Fazıl SAY’ın gördüğü muamele ortada iken, Nobel ödüllü yazarımız Orhan PAMUK  can güvenliği nedeniyle ülkeyi terk etmek zorunda kalmış iken Türkçenin uluslar arası saygınlık göreceğini düşünmek hayalden ibarettir.

Birleşmiş Milletler Eğitim, Kültür ve Bilim Örgütü UNESCO’nun verilerine göre 3 dilin yok olduğu, 15 dilin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı Türkiye’de, tüm dünyaya sözde Türkçe konuşturma heyecanı yaşatılmak istenmesi çok da yadırgatıcı değildir.

Bu organizasyonlarla kamuoyuna aktarılan şudur. Biz büyük bir gücüz; Tüm dünyayı kendimize benzetiyoruz, medya, siyasal iktidar hatta ve hatta “SOL” Adına Seçilen belediyeler, Bir çok kurum ve kuruluş bizi destekliyor yada desteklemek zorunda, devletin Valileri kaymakamları herkes ama herkes bize destek veriyor. Vermek zorunda BİZ MODELİZ İşte yapılmak istenen budur. Toplumu teslim alma işidir. İdeolojik bir hegemonya yaratma mücadelesidir.

 Biz Özgürlük ve dayanışma mücadelesinin devrimci yolunda yürüyen Edirneliler olarak; yaratılmaya çalışılan bu gerici ablukaya, bu ideolojik hegemonya ya karşı mücadele edeceğiz.

Edirne halkını bu kandırmaca’ ya ortak olmamaya ve  anılan etkinlikleri boykot etmeye çağırıyoruz.

6 haziran 2012
Nevzat   ÇOLAK

ÖDP Edirne İl Başkanı


GAZETE VE İNTERNET SİTELERİNDE ÇIKAN HABERLER 
MUHALEFET ORG
EDİRNE POSTASI
Resim yazısı ekle
TRAKYA ANALİZ
EDİRNE HUDUT GAZETESİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder