T.Ü REKTÖRÜ,PROF. DR. YENER YÖRÜK’E ÇAĞRI..
- Özerk, demokratik ve Özgürlüğü paydaşları için isteyen bir Üniversite…
- Çalışanın,öğretenin,öğrenenin,özgürleştiği bir Üniversite..
- Bilgi üretiminin ortak özneleri olan Üniversite bileşenlerinin eşit olduğu bir Üniversite..
- Bilgiyi üreten güçleri denetleyen değil, geliştirilmesini ve çeşitlendirilmesini temel alan bir Üniversite….
- Bulunduğu coğrafyanın ve kentin sorunlarına sessiz kalmayan, çözümler üreten bir Üniversite
…. talebimizdir!!!!...istiyoruz!!!...
Üniversiteler piyasa mantığı ile yeniden
düzenlenmektedir. Vakıfları, şirketleri, taşeronları, teknoparkları, döner
sermaye uygulamaları, ticarileşmiş yerleşkeleri ile birer işletmeye
dönüştürülmektedir. 12 Eylül döneminden kalma üniversite yönetsel erki yeniden
yapılandırılarak bu kez sermaye gruplarını da içine alacak
“mütevelli heyeti” uygulamasına geçilmek istenmektedir. Akademik ve bilimsel
özgürlüğün güvencesi sayılan ekonomik özerklik böylece sermayenin emrine tahsis
edilerek bilimsel-akademik hayat toplumun değil sermayenin önceliklerine göre şekillenmektedir. Şimdilik
belli hizmetler taşeron eliyle yürütülür hale getirilmiş bu da çalışanların
güvencesiz ve sendikasız çalıştırılmasına yol açmıştır. Güvencesiz çalışma,
“performans kriterleri” adı altında tüm üniversite çalışanlarına dayatılmak
istenmektedir.
Rektörlere verilen olağanüstü yetkiler ve
oluşturulan hiyerarşik ve eşitsiz ilişkiler, itaat ve korku kültürünü
yaygınlaştırmaktadır. Üniversitenin özgür düşünce
üretme gelenekleri köreltilmekte, Üniversiteye bir bilim kurulu işlevi
yükleyen eleştirel aklın yerine, faydacı akıl, araçsal düşünce ve bu yöndeki
eylem biçimleri yerleşmektedir. Yalnızca metalaşabilecek fikirlere değer
verilmek istenmektedir. “Bilim alanındaki bu ticarileşme, toplumsal
sorumluluktan sıyrılmış bilim insanları üretmekte, toplumun bilime olan
güvenini sarsmaktadır. Oysa Üniversitelerin; sosyal siyasal
gelişmelere, bulundukları coğrafya ve kent’e dair bilimsel bilgi üreterek bunu
toplumla paylaşma görevleri vardır.
“Bologna Süreci” adı altında yürütülen uluslar
arası sermayenin üniversite modelinden uzak durulmalıdır. “Kalite”,
“verimlilik”, “şeffaflık”, “performans” vb. ticari kavramlarla süslenen bu
model antidemokratik neo-liberal eğitim modelidir. Yurttaşların vergileri ile
finanse edilen üniversitelerin giderek ticarileşmesi sonucu yoksul kesimler
üniversite eğitiminden mahrum bırakılmak istenmektedir. Geçtiğimiz yıl alttan
dersi olanın daha fazla harç ödemesi uygulamasından yoğun tepki sonucu geri
adım atılmıştır. Bu süreç seçtiğin derslere ve dersi veren hocanın
kim olduğuna göre tarife oluşturmaya kadar gidecektir. Bu bilim adına korkutucu
bir gelişmedir.
Bütün bunlar yeni liberal sistemin politikalarıdır. Bu
politikaların uygulayıcısı AKP Üniversiteleri piyasaya açmak, Üniversiteleri
piyasanın ihtiyacı olan BİLGİ ve ELEMAN üretmek üzere tasarlamaktadır.
Dolayısıyla, siyasal iktidar rektörlük seçimlerinde seçileni değil bu
politikaları hayata geçirecek rektörleri atamaktadır.
TRAKYA ÜNİVERSİTESİNDE DE DURUM DEĞİŞMEMİŞTİR. 12
Eylül ucubesi YÖK uygulamalarına göre; Üniversitenin asıl bileşeni olan
öğrenciler, çalışanlar, öğretim elemanları oy
kullanamamaktadır. Bu yetmezmiş gibi oy veren öğretim üyelerinin iradesi yok
sayılarak en çok oy alan aday değil, kendi siyasal algılamalarını hayata
geçirecek kişinin atandığı izlenimi ağır basmaktadır
Biz Özgürlük ve Dayanışma Partisi olarak özellikle oy
verme durumunda olup iradelerine saygısızlık edilen T.Ü öğretim üyelerinden ÖZÜR
DİLENMESİNİ bekliyoruz. İradelerine saygısızlık edilen öğretim
üyelerimizden beklentimiz ise üniversitenin diğer bileşenleri ile kaderlerini
ortaklaştırmaya, örgütlenme kapasitelerini genişletmeye, üniversite bünyesinde
farklı alanlarda bulunan örgütlenmeler ile “ÜNİVERSİTE MECLİSİ” kurulmasını
öneriyoruz. Bu meclis eliyle üniversitedeki yeni-liberal uygulamalar mercek
altına alınarak tüm bileşenler eliyle geri püskürtülmelidir. Bir sonraki
seçimlere kadar göstermelik seçim sistemi değişmediği sürece REKTÖRLÜK
SEÇİMLERİ BOYKOT EDİLMELİDİR!!...
Rektör olarak yeni atanan Prof. Dr. Yener
Yörük’e Özgürlük ve Dayanışma Partisi olarak sesleniyoruz; BİZİ
YANILTIN!!!...
- Eğitimin temel ve herkesin parasız yararlanabileceği bir hak olduğunu kabul ederek; öğrenci harçlarının kaldırılması için mücadele edin.
- Özelleştirme uygulamalarından vazgeçin..
- Kamu finansmanını esas alarak.Öğrencilerin; Barınma, ulaşım, beslenme ihtiyaçlarını parasız sağlayın..
- Araştırma ve geliştirme çalışmalarını, kamu önceliği ile yeniden düzenleyin..
- Üniversitenin saygınlığını arttırın, kent ve kentte yaşayanların sorunlarına duyarlı davranın, sorunlara çözümler üretin..
- Atama ve yükseltmelerdeki ölçütünüzü, üretilen bilginin yeniliğine ve toplumsal katkısına göre oluşturun.
- Yöneticilerin belirlenmesinde ve kurulların oluşturulmasında, Üniversite bileşenlerinin kararlarda yer almasını sağlayın. Kararlarda kişilerin değil kurulların kararını esas alın.
- Özel Güvenlik Birimi saldırganlığını ve öğrencilerimiz hakkında yasadışı istihbarat toplama girişimlerini durdurun.
- ÖGB’ ye öğrencilerin anayasal hakları konusunda eğitim verin.
- Halen her ay düzenlenmekte olan YÖK ucubesi “Öğrenci Olayları Formu”nu gerek iç yasalara gerekse altına imzamızı attığımız uluslar arası yasalara aykırı olduğu için kaldırın.
- Üniversite yönetiminde – senatosunda çalışan tüm kesimlere, öğretim elemanlarına, öğrencilere SÖZ, YETKİ ve KARARLARA katılım hakkını tanıyın
- Başta Edirne İli olmak üzere üniversitemizin tüm hizmet coğrafyasında kentlerimizin ve Trakya’mızın sosyo- ekonomik yapısına, ihtiyaçlarına uygun yeni bilim dalları, bölümler, okullar açarak bölge-üniversite ilişkisini temel alın
Sayın rektör Prof. Dr. Yener YÖRÜK; Üniversitenin,
öğrencisi, öğretim üyesi ve idari personeliyle bir bütün olduğunu bize ve tüm
Edirnelilere gösterin ki bizde yanılmış olalım.
Bu niyet ve temennilerle çalışmalarınızda başarılar dileriz.
2 Ağustos 2012
Nevzat ÇOLAK
ÖDP Edirne İl Başkanı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder