EDİRNE CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
SUÇ DUYURUSUNDA
BULUNAN :
VEKİLİ :
ŞÜPHELİLER : 1-Bora Dandinoğlu
2-Edirne Haber Gazetesi
Dileverbey Mah. Osmaniye Cad. No:55 Edirne
SUÇ :
Ayrımcılık(TCK m. 122)
Halkı kin ve
düşmanlığa tahrik veya aşağılama(TCK m.216)
SUÇ TARİHİ :16.10.2012-Halen
devam etmektedir
AÇIKLAMALAR :
Edirne
Haber Gazetesi’nde 16.10.2012 Tarihinde yayınlanan ve gazetenin internet
sitesinde
Edirne
Aktuel adresinde halen yayınlanmakta olan Bora Dandinoğlu’na ait “Kadavra”
başlıklı yazı ile açıkça nefret suçu işlenmiştir ve yazının yayınlanmaya devam
ettiği göz önünde tutulduğunda işlenmeye devam etmektedir.
Dandinoğlu
yazısında göçmenler hakkında alenen ayrımcılık yapmakta, ırkçı bir zihniyetle
yaklaşmakta, Türkiye’nin taraf olduğu Uluslararası Sözleşmeler ve AB
standartları doğrultusunda kurulan Edirne Geri Gönderme Merkezi koşullarının en
temel insani ihtiyaçları karşılamaya yönelik düzenlenmesini adeta bir tatil
köyü havası vererek tasvir etmekte ve söz konusu geri gönderme merkezinin herhangi
bir kamu kurumu gibi idare tarafından
tahsis edilen bütçe ile kurulmuş olmasını dahi nefret söylemine alet
etmektedir.
Dandinoğlu
yazısında ayrımcılık yapmakla yetinmemiş, göçmenlere alenen hakaret etmiş ve
aşağılamıştır. Yazının başlığı “kadavra”dır. Yazıda göçmenler için “padişahın
sol testisi” gibi bir küfür tabirini kullanmaktan çekinmemiştir. Dandinoğlu’nun
nefret söylemini örmekte kullandığı bir diğer ifade de “lavuk”tur. Yazıda
defalarca kullanmış olduğu bu kelimenin TDK Sözlüğündeki anlamı “Önemsiz konular üzerinde fazlaca duran, hareketleri
ve sözlerinde meymenet olmayan (kimse)” olarak geçmektedir. Kelimenin argo anlamı ise “genelevde peçete
dağıtan kişi”dir. Her halükarda hakaret, aşağılama amacıyla kullanılmış olduğu
aşikardır. Dandinoğlu göçmenleri “kadavra” olarak görmektedir ve insanların
yaşam hakkını hiçe sayarak kadavralarının kullanılmasını önermektedir.
Yazıda geçen kelimelerin tek tek ne ifade ettiğinden çok
yazının bütününde ortaya çıkan cinsiyetçilik, ayrımcılık, ırkçılık, kin ve
nefret dolu söylem önem taşımaktadır. Yazının suç unsurlarını taşıdığı çıplak
gözle görülebilmektedir.
Türkiye
Devleti’nin kurucu üyelerinden olduğu Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı
(AGİT), nefret suçunu şöyle tanımlamaktadır:
Mağdurun,
mülkün ya da işlenen bir suçun hedefinin, gerçek veya hissedilen ırk, ulusal ya
da etnik köken, dil, renk, din, cinsiyet, yaş, zihinsel ya da fiziksel
engellilik, cinsel yönelim veya diğer benzer faktörlere dayalı olarak benzer
özellikler taşıyan bir grupla gerçek ya da öyle algılanan bağı, bağlılığı,
aidiyeti, desteği ya da üyeliği nedeniyle seçildiği, kişilere veya mala karşı
suçları da kapsayacak şekilde işlenen her türlü suçtur.
Irkçı
saikle işlenen suçlar, halkın bir kısmına karşı kin ve düşmanlığa tahrik
fiilleri ve
“namus”
saikiyle işlenen cinayetlerin de bu bağlamda nefret suçları kapsamına girdiği
düşünebilir.
Önyargı,
genel anlamda peşin hükümlere dayanan olumsuz fikirler, hoşgörüsüzlük ya da
belirli
bir gruba yönelmiş olan nefret olarak tanımlanabilir.
Nefret
suçlarının, özellikle mağdur bireyler ve bu bireylerle ortak karakteristik
özelliklere
sahip
daha geniş kesimler üzerinde yaratacağı etki, herhangi bir önyargı saikiyle
işlenmeyen suçlara göre çok daha fazla olabilmektedir. Söz konusu olan bu daha
derin etki, nefret suçlarının herhangi bir önyargı saiki olmadan işlenecek
benzeri suçlardan ayrı olarak ele alınmasını gerekli kıldığı için kilit bir
öneme sahiptir.[1]
Nefret
suçları pek çok farklı nedenle gerçekleşebilir:
- Fail kızgınlık,
kıskançlık ya da akran onayı arzusu gibi bir nedenle eyleme geçebilir,
- Fail suçun bireysel
hedefi hakkında hiçbir şey hissetmeyebilir; ancak hedefin üyesi olduğu grup
hakkında düşmanca fikirlere veya duygulara sahip olabilir,
- Fail kendisini
tanımladığı grubun dışındaki herkese düşmanlık hissedebilir ya da
- Özet bir şekilde
söyleyecek olursak, hedef basit bir şekilde, failin düşman olduğu göçmenlik
gibi, bir fikri temsil edebilir.
Türkiye
Gazeteciler Cemiyeti “Türkiye Gazetecileri Hak Ve Sorumluluk Bildirgesi’nde
“E. Gazetecinin temel görevleri ve
ilkeleri:
3.
Gazeteci; başta barış, demokrasi ve insan hakları olmak üzere, insanlığın
evrensel değerlerini, çok sesliliği, farklılıklara saygıyı savunur. Milliyet,
ırk, etnisite, cinsiyet, dil, din, sınıf ve felsefi inanç ayrımcılığı yapmadan
tüm ulusların, tüm halkların ve tüm bireylerin haklarını ve saygınlığını tanır.
İnsanlar, topluluklar ve uluslar arasında nefreti, düşmanlığı körükleyici
yayından kaçınır. Bir ulusun, bir topluluğun ve bireylerin kültürel değerlerini
ve inançlarını (veya inançsızlığını) doğrudan saldırı
konusu
yapamaz. Gazeteci; her türden şiddeti haklı gösterici, özendirici ve kışkırtan
yayın yapamaz.”
Der.
Gazeteci barış dilini kullanmalıdır.
Şüpheli
Dandinoğlu, Edirne aktuel haber sitesi ve Edirne Haber Gazetesi ayrıca meslek
ilkeleri ve gazetecilik etiği ile bağdaşması mümkün olmayan bir tavır sergilemiştir.
Halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunu basın yoluyla işlemişlerdir.
Edirne’nin
uluslararası göç bakımından sahip olduğu kritik konum yazıdaki nefret
söyleminin etkileri bakımından önemlidir. Ülkelerindeki savaş, kuraklık, açlık, ve en temel hak yoksunlukları
sebebiyle ayrılan veya ayrılmak zorunda kalan binlerce insan Edirne’den Türkiye-Yunanistan sınırını geçmeye
çalışmaktadır. Bu insanlar aynı zamanda göçmen kaçakçılığı suçunun mağduru
durumundadırlar. Binlercesi sınırı geçmeye çalışırken ölmekte, yakalanan suç
mağdurları hukuki prosedür sonlanıncaya dek geri gönderme merkezlerinde
alıkonulmaktadır. Dolayısıyla göç etmek istedikleri için özgürlüklerinden
mahrum kalan bu insanların yerleşik halk nezdindeki imajları temel insani
değerler, insan hakları bakımından
hayati önem taşımaktadır.
TCK m.216 gerekçesinde suçun unsuru şu
şekilde izah edilmiştir.
“Maddenin ikinci fıkrasında halkın sosyal
sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge bakımından farklı bir kesiminin
alenen aşağılanması suç sayılmıştır. Suçun oluşması için fıkrada belirtilen
özelliklere sahip ve halkın bir kesimini oluşturan gayrimuayyen sayıdaki
kişilerin aşağılanması, tahkir edilmesi gerekir. Bu fıkrada, kamu barışını
korumak amacıyla halk kesimlerinin alenen aşağılanması, suç olarak
tanımlanmıştır. “
Anılan yazıda madde gerekçesinde belirtilen unsurlar
oluşmuştur. Yasa koyucunun amacı, maddenin amacı göz önünde tutulduğunda
maddede geçen “halk” tabirini geniş yorumlamak, ülke toprakları üzerinde
yaşayan tüm insanları halkın parçası kabul etmek ve göçmenlere yöneltilen bu
nefret söylemini cezalandırmak gerekmektedir.
YASAL NEDENLER : TCK m.122, TCK m.216 ve ilgili
yasa maddeleri.
KANITLAR : 16.10.2012
tarihli Edirne Haber Gazetesi , http://www.edirnehaber.org/detay.php?id=24111
internet adresi,
http://www.22haber.com/editor_detail.php?id=33003
ve Edirne Aktuel internet adresi.
İSTEM SONUCU : Nefret söylemiyle göçmenleri alenen
aşağılayan ve Edirne halkını göçmenlere karşı kin ve düşmanlığa tahrik eden
Bora Dandinoğlu ve yazıyı yayınlayan Edirne Haber Gazetesi ve Edirne Aktuel
haber sitesi hakkında gerekli soruşturmanın yapılarak haklarında kamu davası
açılmasını talep ederim.
Saygılarımla.19.11.2012
Nevzat
ÇOLAK
Edirne
ÖDP İl başkanı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder